Ersağ Rehberi

SELENYUM

,

SELENYUM

Selenyum, toprakta bulunan eser bir elementtir. Vücutta bağışıklık sistemi, metabolizma, tiroid fonksiyonları ve antioksidan koruma için önemlidir. Ceviz, fındık, sarımsak, yumurta ve deniz balıkları gibi besinlerde bulunur.

Eksikliği ve Etkileri:

  • Oksidatif stresi azaltır, serbest radikal hasarını önler.
  • Tiroid bezinin düzgün çalışması için gereklidir.
  • Kanser riskini azaltabilir.
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir.
  • Kardiyovasküler sağlık için faydalıdır.
  • Astım semptomlarını azaltabilir.
  • Fertiliteyi artırabilir.

Dünya genelinde yaklaşık 1 milyar insan selenyum eksikliği yaşamaktadır. Dengeli beslenmek ve gerekirse uzmana danışarak takviye almak önemlidir.

Önemli Açıklama

herhangi bir hastalığı tedavi etmek, önlemek gibi bir amacı yoktur.

İlaç yerine tavsiye edilemez ve satılamazlar.

Ürün Açıklaması

Selenyum, sağlıklı bir vücudun ihtiyaç duyduğu mineraller arasında yer alan ve toprakta bulunan bir
“eser” elementtir. Topraktan bazı bitkilere ve az miktarda da suya geçer ve bu sayede de
vücudumuza girer. Vücudumuzun selenyuma olan ihtiyacı çok küçük miktarlardadır, fakat bu miktar
bile vücut için yaşamsal bir öneme haizdir. Selenyum bağışıklık sistemini, doğurganlığı, zihinsel
yeteneği destekleyen, metabolizmanın korunmasında ve troid fonksiyonlarında kritik rol oynayan,
antioksidan özelliği ile serbest radikal hasarına ve iltihaplanmaya karşı savunma yapan, insan vücudu
için son derece hayati bir mineraldir. Ceviz, fındık, ayçiçeği ve kabak çekirdeği gibi çerezler, sarımsak,
yumurta, doğal deniz balıkları, doğal beslenen hayvanların etleri ve karaciğeri selenyum içeren
gıdalara örnek olarak verilebilir. Ancak unutulmamalıdır ki, gıdalar işlenip, rafine edildiklerinde veya
uzun süre ısıya maruz bırakılarak pişirildiklerinde selenyum kaybına uğramaktadır. Normal beslenen
sağlıklı insanlarda selenyum eksikliğinin görülme ihtimalinin çok düşük olduğuna dair yaygın bir
inanış olsa bile, günümüzde bağırsak flora bozukluğu, mide asit eksikliği, gluten intoleransı, Crohn
hastalığı gibi sindirim sistemi sorunları ve gıdalardaki kimyasal katkılar vs. gibi daha birçok sebebe
bağlı olarak gıdalarla alınan besin öğelerinden yeterince faydalanabilme şansı azalmıştır. Gıdalarda
yeterince selenyum bulunsa bile, emilim bozukluğuna bağlı olarak vücut besin unsurlarından
yeterince faydalanamamakta ve buna bağlı olarak selenyum ve diğer başka elzem vitamin ve minerel
eksiklikleri görülebilmektedir. Yapılan araştırmalara göre günümüzde 1 milyara yakın insanın
selenyum eksikliği yaşadığı ifade edilmektedir.
 Oksidatif strese karşı antioksidan etki: Selenyum diğer antioksidanlarla birlikte sinerjik bir
etki göstererek “serbest radikal” adını verdiğimiz, vücudu içten içe paslandıran ve aşındıran
kimyasal moleküllere karşı koruyucu bir kalkan görevi yapar. Bu sayede yaşlanma sürecini
yavaşlatır, ayrıca bağışıklık sistemine de destek olur. Hücre zarını oluşturan lipitlerin
oksitlenmesini engelleyen bir enzim olan “glutatyon peroksidaz” selenyuma bağımlıdır.
Selenyum eksikliğine bağlı olarak glutatyon peroksidaz enziminin görevini yeterince
yapamaması durumunda, artan oksidatif stres DNA üzerinde bozucu etkiye yol
açabilmektedir,
 Tiroid fonksiyonunu düzenleyici etki: Selenyumla tiroid metabolizması arasında önemli bir
ilişki vardır. Tiroid bezi, metabolizmanın sağlıklı yürütülebilmesi için kilit bir organ
konumundadır. İştah ve uyku düzeni, vücut ısısının ayarlanması, beden ağırlığının kontrolü,

enerji metabolizması gibi daha birçok önemli vücut fonksiyonu tiroid tarafından
düzenlenmektedir. Eğer tiroidin işlevi yetersiz ise metabolizma sürecindeki tüm aşamaların
normal seyri bozulmaktadır. Bu hastalarda irritabilite, kas güçsüzlüğü, kilo alma, uyku
bozuklukları vs. gibi pek çok sorun ortaya çıkabilmektedir. Selenyumun tiroid hormonlarının
yapımında önemli bir rolü oynamaktadır, ayrıca antioksidan ve antienflamatuvar özelliği ile
de otoimmün tiroiditlerin (Hashimoto ve Basedow Graves Hastalığı) tedavisini destekleme
noktasında yeri olan önemli bir mineraldir,
 Kansere karşı koruyucu etki: Eğer bağışıklık sisteminiz zayıf olduğu için sık sık hasta
oluyorsanız ya da ailenizde kanser görülme oranı yüksek ise selenyum eksikliğinin sizin için
daha fazla öneme sahip olduğunu hatırlatmak gerekir. Yapılan çalışmalarda selenyumun
meme, karaciğer, prostat, akciğer, özofagus, mide ve kolorektal kanserlerin gelişim riskini
azaltabileceği ifade edilmektedir, Selenyumun DNA’da ortaya çıkan hasarların onarılması
sürecinde “selenoproteinleri” aktive ederek etkin bir rol oynadığı saptanmıştır. Toprakları
selenyum açısından fakir olan coğrafyalarda yaşayan insanlarda bazı kanserlerin görülme
oranında artış olduğu, bu saptamanın da selenyum eksikliğiyle kanser arasındaki ilişkiyi
desteklediği ifade edilmektedir.
 Bağışıklığı güçlendirici etki: Selenyumun bağışıklık sistemini güçlendirdiği, özellikle de
antiviral etkisinin olduğu ifade edilmektedir. Yapılan bir çalışmada HIV virüsü pozitif olan
hastalarda selenyumun AİDS hastalığının gelişimini yavaşlattığı belirtilmektedir,
 Kan dolaşımını düzenleme ve koroner kalp hastalığı riskini azaltıcı etki: Selenyum
eksikliğinde kardiyovasküler hastalık riskinin arttığı saptanmıştır. Selenyumun serbest
radikalleri azaltarak yarattığı antioksidan etki ve antienflamatuvar özelliğiyle bunu sağladığı
düşünülmektedir. Bu konuda başka çalışmalara da ihtiyaç duyulmaktadır,
 Astım belirtilerini azaltıcı etki: Yapılan araştırmalarda kronik astımı olan hastalar normal
popülasyonla karşılaştırıldığında, astımlı hastalarda selenyum eksikliğinin daha yüksek
oranda görüldüğü belirtilmektedir. Selenyum desteği alan astım hastalarının, plasebo alan
hastalara göre daha az astım semptomu yaşadıkları da saptanmıştır.
 Fertiliteyi artırıcı etki: Günümüzde gerek kadınlarda, gerekse erkeklerde çocuk sahibi
olmayla ilgili sorunların görülme oranında belirgin bir artış mevcuttur. Son yıllarda ne oldu da
doğurganlıkla ilgili bu sorunlarda büyük bir patlama yaşanıyor? İnsanlar doğal yaşamdan
uzaklaştıktan sonra vücudun normal işlevleriyle ilgili fizyolojik düzenleri bozulmaya başladı.
Hormon sistemini olumsuz etkileyen beslenme yanlışları, bağırsak flora bozuklukları, katkılı
gıdalardan alınan kimyasal maddeler, toksinler, ağır metaller, vücut için gerekli olan makro
ve mikro besin öğelerinin (vitaminler, mineraller) eksiklikleri, çevresel faktörler vs. gibi daha
birçok etken bunda etkili olmaktadır. Selenyum spermlerin hareketliliği için gerekli olan bir
maddedir. Yapılan çalışmalarda selenyum eksikliği yaşayan erkeklerde bu eksikliğin
düzeltilmesinin klinik tabloyu olumlu etkilediği gözlemlenmiştir. Ancak selenyum eksikliği
kadar fazlalığı da istenmeyen sonuçlara yol açabilmektedir. Bu yüzden kontrolsüz selenyum
desteği yapılması kesinlikle uygun değildir. Kadınlarda da selenyum eksikliği ile düşük yapma
arasında ilişki olabileceği ifade edilmektedir. Bu konuda başka araştırma sonuçlarına da
ihtiyaç duyulmaktadır.

Değerlendirmeler

Henüz değerlendirme yapılmadı.

“SELENYUM” için yorum yapan ilk kişi siz olun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top
Ürünlerimiz Hakkında Daha Fazlası İçin..